Webtekeşfet
  • 1
    • Yeni Bildirim
    • Duyurular
      2 Gün Önce
    • Tüm Yeni Bildirimler
  • 0
    • Gelen Mesaj
    • Tüm Yeni Mesajlar
    • Giriş Yap
Webtekeşfet
Hoş Geldiniz...


  • Ana Sayfa
  • Teknoloji
  • Sosyal Medya
  • Yemek
  • Ekonomi
  • Kadın
  • Erkek
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

  Gece Modu

Bizi Takip Et.

© copyright 2023

Teknoloji
Ne Araştırıyosan Webtekesfet.

* YENİ SPONSORLU REKLAM *
Anasayfa SureTegâbün Suresi Okunuşu ve Anlamı

Tegâbün Suresi Okunuşu ve Anlamı

Webtekeşfet   - 11 ay önce
0 330
4 dk okuma süresi

Tegâbün Suresi Okunuşu ve Anlamı

Tagâbün Suresi 64.Ayet

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
64:1

يُسَبِّحُ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۚ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُۘ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih etmektedir. Mülk O’nundur, hamd (övgü) de O’nundur. O, her şeye güç yetirendir.
64:2

هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ فَمِنْكُمْ كَافِرٌ وَمِنْكُمْ مُؤْمِنٌۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ

Sizi yaratan O’dur; (ama) buna rağmen sizden kiminiz kâfirdir, kiminiz mü’mindir; Allah, yaptıklarınızı görendir.
64:3

خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَاَحْسَنَ صُوَرَكُمْۚ وَاِلَيْهِ الْمَص۪يرُ

Gökleri ve yeri hak olmak üzere (hikmet ve adalet ölçüleriyle ve imtihan gayesiyle) yarattı ve size dengeli bir biçim (şekil) verdi; suretlerinizi de güzel yapıp düzenledi. Dönüş O’nadır. (Huzuruna toplayıp hesaba çekecektir.)
64:4

يَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَيَعْلَمُ مَا تُسِرُّونَ وَمَا تُعْلِنُونَۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ

Göklerde ve yerde olanları (bütün yarattıklarını elbette) bilir, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri de bilir. Allah, göğüslerin özünü bilendir.
64:5

اَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ قَبْلُۘ فَذَاقُوا وَبَالَ اَمْرِهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ

Bundan önce inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? İşte onlar, (daha dünyada iken kötü) işlerinin vebalini tadmışlardır. (Ahirette de) Onlara acı bir azap vardır.
64:6

ذٰلِكَ بِاَنَّهُ كَانَتْ تَأْت۪يهِمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَقَالُٓوا اَبَشَرٌ يَهْدُونَنَاۘ فَكَفَرُوا وَتَوَلَّوْا وَاسْتَغْنَى اللّٰهُۜ وَاللّٰهُ غَنِيٌّ حَم۪يدٌ

Bu (elçiler) , kendilerine apaçık belgelerle geldiği halde “bizi bir beşer mi hidayete ulaştıracak?” demeleri ve bu yüzden inkâr edip saparak yüz çevirmeleri nedeniyledir. Allah da (onlara karşı) müstağni olduğunu (hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını) gösterdi. Allah Ğani’dir, Hamid’dir (sınırsız zengin, övgüye ve şükre layık olandır).
64:7

زَعَمَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَنْ لَنْ يُبْعَثُواۜ قُلْ بَلٰى وَرَبّ۪ي لَتُبْعَثُنَّ ثُمَّ لَتُنَبَّؤُ۬نَّ بِمَا عَمِلْتُمْۜ وَذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرٌ

İnkâr edenler (sürekli) asla diriltilmeyeceklerini öne sürmüşlerdir. De ki: “Hayır, Rabbim adına andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir (herkes hesaba çekilecektir) . Bu da Allah’a göre oldukça kolaydır.”
64:8

فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَالنُّورِ الَّذ۪ٓي اَنْزَلْنَاۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرٌ

“Şu halde Allah’a, O’nun Resûlü’ne ve indirdiğimiz nur (Kur’an) a iman edin ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
64:9

يَوْمَ يَجْمَعُكُمْ لِيَوْمِ الْجَمْعِ ذٰلِكَ يَوْمُ التَّغَابُنِۜ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللّٰهِ وَيَعْمَلْ صَالِحًا يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِه۪ وَيُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَدًاۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Sizi (mahşerde hesaplaşmak üzere) toplanma günü için bir arada toplayacağı gün; işte bu aldanma (dünyaya kapılıp ahireti unutanların pişman ve perişan olacakları)(tegabün) günüdür. Kim Allah’a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örtecek ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. İşte büyük ‘mutluluk ve kurtuluş (fevz) ‘ bu olacaktır.
64:10

وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَبِئْسَ الْمَص۪يرُ۟

İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere, ateşin halkıdırlar. Orası ne kötü bir varış durağıdır (ne zahmetli ve zelil edici korkunç bir hapishanedir) .
64:11

مَٓا اَصَابَ مِنْ مُص۪يبَةٍ اِلَّا بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللّٰهِ يَهْدِ قَلْبَهُۜ وَاللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ

Allah’ın izni olmaksızın, hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmeyecektir. Ve her kim Allah’a (böyle) iman (ve itaat) ederse, onun kalbini hidayete (ve gerçek huzura) yöneltecektir. Allah, her şeyi bilendir.
64:12

وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَۚ فَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاِنَّمَا عَلٰى رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُب۪ينُ

Allah’a itaat edin ve Resûle de itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız, artık elçimiz üzerine düşen (yalnızca) apaçık bir tebliğ (gerçeği en yalın biçimde size iletme) dir.
64:13

اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

Allah; ki O’ndan başka ilah yoktur. Öyleyse mü’minler (yalnızca) Allah’a tevekkül etmelidir.
64:14

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّ مِنْ اَزْوَاجِكُمْ وَاَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَكُمْ فَاحْذَرُوهُمْۚ وَاِنْ تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Ey İman Edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan (sizi ibadet ve istikametten alıkoymak, batıla ve günahlara kaydırmak suretiyle) size düşmanlık edenler olacaktır. Onlardan sakının. Fakat kendilerini affeder, hoş görür ve kabahatlerini örter iseniz, bilmiş olun ki Allah da sizlere karsı Gafûrdur, Rahimdir.
64:15

اِنَّمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌۜ وَاللّٰهُ عِنْدَهُٓ اَجْرٌ عَظ۪يمٌ

Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir fitne (bir deneme) dir. Allah ise, büyük ecir (en güzel karşılık) O’nun katında olandır.
64:16

فَاتَّقُوا اللّٰهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وَاَط۪يعُوا وَاَنْفِقُوا خَيْرًا لِاَنْفُسِكُمْۜ وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِه۪ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah’tan korkup-sakının, (Kur’an’ın ve Resulüllah’ın emirlerini) dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun (helal kazancınızı cihat ve hayır yolunda harcayın) . Kim nefsinin bencil-tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.
64:17

اِنْ تُقْرِضُوا اللّٰهَ قَرْضًا حَسَنًا يُضَاعِفْهُ لَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْۜ وَاللّٰهُ شَكُورٌ حَل۪يمٌۙ

Eğer Allah’a güzel bir borç verecek olursanız (ihtiyaç fazlası birikiminizi ahiret hazırlığına ve faizsiz Devlet Bankasına yatırırsanız) , onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekûr’dur (şükrü kabul edip çok ihsan eden) , Halim’dir (cezayı vermekte acele etmeyen, hatayı hoşgörüp erteleyendir).
64:18

عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ

(Allah) Gaybı da, müşahede edilebileni de (görünürde olanı da) bilen, Aziz (üstün ve güçlü) , Hakim (hüküm ve hikmet sahibi) dir.


Bu içeriğe emoji ile tepki ver!
Beğen
Beğenme
Kahkaha
Kalp
Üzgün
Kızgın
0
0
0
0
0
0

Yorumunuz:
Yorumunuz minimum 15 karakter olmalıdır. 0 / 416 Karakterden fazla olmamalıdır.
Bu konuya hiç yorum yapılmadı. İlk yorum sizden olsun.
Trendler
Kasas Suresi Okunuşu ve Anlamı
Mâide Suresi Okunuşu ve Anlamı
MTV Nedir? - MTV Nasıl Hesaplanır? - Motorlu Taşıtlar Vergisi Hakkında
Para Kazanmak İçin 6 Öneri
Teknoloji’nin Çevre Kirliliğine Etkisi
Teknolojinin Tehlikeleri - Dangers Of Technology
Vâkı’a Suresi Okunuşu ve Anlamı
Müminûn Suresi Okunuşu ve Anlamı
Nahl Suresi Okunuşu ve Anlamı
Reklam Banner
User Image